Psikososyal Destek - Aile Bilgilendirme Metni

6 Şubat Pazartesi günü Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli 10 ilimizi etkileyen depremler yaşanmıştır.

Bu yaşanılan afet hepimizi derinden etkilemiş olup hayatımızın olağan akışını bozmuştur. Stres düzeyini artıran, günlük rutini bozan, ani ve beklenmedik bir şekilde gelişen, kaygı ve panik yaratan, kişinin anlamlandırma süreçlerini bozan olaylar travmatik olaylar olarak adlandırılır.

Bazen yaşam içerisinde deprem gibi ani ve zorlayıcı olaylarla karşılaşabiliriz, bu olaylar bizde başa çıkmakta zorlandığımız etkiler yaratabilir. Bu etkiler kişiden kişiye değişebilir. Travmatik olaylardan doğrudan ve dolaylı olarak etkilenen insanlar; öfke, kaygı, korku, üzüntü, umutsuzluk, motivasyon azlığı, yalnızlık, uyku ve beslenme düzeninde değişiklik, ilgisizlik, içe kapanma, çatışma yaşama, odaklanamama, suçluluk, gelecek kaygısı, yaşayabilirler. Bu şekilde travma sonrası semptomlar geliştirmek, kesinlikle psikolojik zayıflık ya da eksiklik belirtisi değildir. Bu tür tepkiler normal olmayan bir duruma verilen normal tepkilerdir.

Böylesi durumlarda birbirimize destek olmak; baş etmemize, iyi hissetmemize yardımcı olur. Bu bağlamda aile ve okul bir arada olduğumuz ve birbirimizden güç alabileceğimiz önemli kurumlardır. Anne baba olarak çocuklarımızın bu süreci atlatmalarında sizlere büyük sorumluluk düşmektedir. 

 Çocuklarınızın duygularını ifade edebilecekleri ortam oluşturun.

 Anne baba olarak duygu ve düşüncelerinizi paylaşarak model olun.

 Çocuklarınızla iletişimdeyken korku, kaygı ve çaresizlik belirten cümleler kurmayın.

 Aile rutinlerini mümkün olduğunca sürdürün. (Yemek saati, uyku düzeni vs.)

 Olumsuz etkiler yaratabilecek yayınlardan ve yorumlardan çocuklarınızı uzak tutun.

 Çocuklarınızı fiziksel, sportif, sanatsal faaliyetlere yöneltin. Bu tür faaliyetler gerilim ve kaygıyı azaltacaktır.

 İnsanın güven duygusu hissetmesinin en kolay yolunun fiziksel temas olduğunu unutmayın. Bu anlamda olabildiğince çocuklarınızla fiziksel temasta kalın. 

 Çocuklara yaşanan olaylar ve devam eden süreç hakkında bilgi verin. Çocuklarınızın sordukları sorulara yaş dönemlerine uygun olan kısa ve net cevaplar verin. Sorulara cevap verirken duygusal anlatımlardan uzak durmak ve gerçekçi bir dil kullanmak çok önemlidir.

 Korku, kaygı, çaresizlik gibi duygular ön planda iken bilişsel faaliyetlere yönelik desteklemenin bir etkisi olmamaktadır. Bu noktadan hareketle duyguların normale dönmesi için zamana ihtiyacınız olduğunu unutmayın. 

Çocuğunuzda beklenmedik ani davranış değişiklikleri gözlemliyorsanız okulla iletişime geçip, okul rehber öğretmenine bilgi verin. 

Aileler İçin Çocuklara Yardım Rehberi-Broşürüne ulaşmak için tıklayınız.